Almanya’da ilk tur şoku: Ekonomi diken üstünde
Almanya’da seçimleri kazanan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz’in bugün Federal Meclis’te yapılan oylamada Başbakanlık vazifesi için kâfi oyu alamaması Alman iktisadında sarsıntı tesiri yarattı.
Kardeş parti Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile birlikte müstakbel hükümetin mecliste toplam 328 sandalyesi bulunmasına karşın Başbakanlık için Merz’e verilen oyların sayısı 310’da kaldı. Merz’in kâfi çoğunluk için 316 oya muhtaçlığı bulunuyordu. Böylelikle Almanya’da birinci sefer bir başbakan adayı birinci tıpta kâfi oyu sağlayamamış oldu.
Meclisteki oylama sonucu ortaya çıkan siyasî belirsizlik, kırılgan bir devirden geçen Alman iktisadında tedirginliği daha da artırdı. Almanya’nın en kıymetli pay senedi endeksi olan DAX, Salı günü öğlen saatlerine yanlışsız yaklaşık 300 puanlık düşüş yaşadı. Sabah saatlerinden öğleye kadar düşüş oranı toplamda yüzde 2’ye yaklaştı.
Südekum: Ülkenin istikrarlı bir hükümete gereksinimi var
Almanya’nın önde gelen iktisatçıları, Merz’in mecliste kâfi oyu alamamasını ülke dışına gönderilen “ölümcül” bir bildiri olarak kıymetlendirdi. Düsseldorf’taki Heinrich-Heine Üniversitesi’nden Prof. Jens Südekum, Merz’in birinci tıp oylamada kâfi oyu alamamasını “topluma ve iktisada yönelik feci bir sinyal” diye nitelendirerek müstakbel koalisyon hükümetinin birlik içinde olmadığının görüldüğünü kaydetti.
Bu görüş ayrılıklarının gelecekte hassas hususlarda yine gün ışığına çıkabileceği uyarısı yapan Südekum, ülkenin ve iktisadın, “planlanabilir bir siyaset yürüten istikrarlı bir hükümete gereksinim duyduğunu” vurguladı.
Başbakanlık için 316 oya muhtaçlığı olan Merz’in oy sayısı 310’da kaldıFotoğraf: Ebrahim Noroozi/ASSOCIATED PRESS/picture alliance
Fratzscher: CDU ve SPD ıslahatlar için daha bahadır olmalı
Alman İktisat Araştırmaları Enstitüsü (DIW) Başkanı Marcel Fratzscher de meclisteki oylama sonucunun, CDU ve SPD’nin siyaseten birbirinden ne kadar uzak olduğunu gösterdiği değerlendirmesinde bulundu. İki parti ortasında imzalanan koalisyon kontratının kimi milletvekilleri tarafından benimsenmediğinin görüldüğünü kaydeden DIW Başkanı, “Koalisyon sözleşmesinde, alışılmıştan farklı olarak bağlayıcılığı bulunan çok az unsur var. Vergi reformundan emeklilik ıslahatına ve göçe kadar pek çok kıymetli bahis açıkta kalmış durumda. Koalisyon kontratı önümüzdeki yıllarda ülkeyi yönetebilmek için uygun bir temel sunmuyor. Birlik partileri ve SPD’nin temel ıslahatlar ve değişiklikler için daha gözü pek olması gerekiyor” dedi.
Krämer: Gerçek manada yeni bir başlangıç umudu taşıyamıyoruz
Commerzbank Başiktisatçısı Jörg Krämer de Hristiyan Birlik partileri-SPD koalisyonunun önümüzdeki yasama periyodunda kılpayı bir çoğunluğa sahip olacağına işaret ederek bunun ekonomik ıslahatlar için güçlü bir ortam yaratacağını kaydetti. Krämer, iktisat merkezi olarak uzun yıllardır yaşanan erozyonun akabinde iktisat siyasetlerinde gerçek manada yeni bir başlangıç umudu taşıyamadıklarını belirtti.
ING Başiktisatçısı Carsten Brzeski de Merz’in birinci tıpta Başbakan seçilmemesiyle ilgili “Yabancı yatırımcılar açısından Almanya’da herkesin mevcut durumun aciliyetinin farkında olmadığı istikametinde bir işaret” değerlendirmesinde bulundu.
Alman Genç Girişimciler Derneği Başkanı Thomas Hoppe de bunun “ölümcül” bir sinyal olduğunu belirterek “Ekonomik belirsizlik, artan bürokrasi ve memleketler arası rekabetin yanında savaş ve ihtilafların hakim olduğu bir devirde Almanya’nın muteber bir yönetime ihtiyacı var. Parti siyasetleri uğruna çevrilen entrikalar ülkemizin refahını tehlikeye atmakta, siyasete yönelik bıkkınlığı artırmakta ve ülkedeki aşırılıkçıların ekmeğine yağ sürmektedir” ikazında bulundu.
rtr,AFP / BK,TY
DW Türkçe’ye manisiz nasıl ulaşabilirim?
