Almanya’da hükümetin sınır kontrolleri planları gerçekçi mi?
Almanya’da gelecek hafta vazifeye başlayacak yeni koalisyon hükümetinin büyük ortağı Birlik partilerinden (CDU/CSU) sistemsiz göçe ait sert iletiler gelmeye devam ediyor. Yeni kabinede İçişleri Bakanlığı görevini üstlenmesi beklenen Alexander Dobrindt, Süddeutsche Zeitung’a yaptığı açıklamada, vazifeye gelir gelmez sıkı tedbirlerin hayata geçirileceğini tabir etti.
“Kararlılığımda zerre tereddüt yok” diyen Hristiyan Toplumsal Birlik (CSU) partili siyasetçi sistemsiz göçe karşı şimdiden harekete geçtiğini söyledi.
Avrupa çapında sistemsiz göçün sınırlanması tarafında de daha faal olunmasını hedeflediklerini belirten Dobrindt, bu maksada yönelik olarak Avrupalı ortaklarıyla müzakereler yürüttüğünü söyledi.
Halihazırda kabul edilen Ortak Avrupa İlltica Sistemi’ni yanlışsız tarafta atılmış bir adım olarak nitelendiren Dobrindt, öteki yandan sistemin yavaş ilerlediğine dikkat çekerek, “Bunun ötesinde bir şeyler başarmak istiyoruz” diye konuştu.
CSU’lu siyasetçi, Almanya’daki mevcut “şiddetli kutuplaşmanın” da lakin Birlik partileri ve Toplumsal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan yeni koalisyon hükümetinin “yasa dışı göçü denetim altına alması” durumunda azaltılabileceğini savundu. Bu hususta eski Başbakan Angela Merkel periyodundaki son büyük koalisyon hükümetine kıyasla şartların daha elverişli olduğunu belirten Dobrindt, “Bu kere Başbakanlıktan daha fazla dayanak var” diye konuştu.
Yeni hükümette Başbakan Dairesi Başkanı olması öngörülen Thorsten Frei da vazifeye gelir gelmez hudut denetimlerinin sıkılaştırılacağını duyurdu. Frei, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Yeni hükümet, birinci günden itibaren Almanya sonlarındaki kimlik denetimlerini genişletecek ve yoğunlaştıracak” diye konuştu. Spiegel’e açıklamalarda bulunan Frei, Almanya’nın dış sonlarına daha fazla federal polis memuru göndermeyi planladıklarını söz etti. Frei, yeni hükümetin bu mevzuda Fransa, Avusturya ve Polonya üzere komşu ülkelerle şimdiden uyum içinde olduğunu da belirtti.
Serbest deveranın korunması uyarısı
Ancak Almanya’nın daha sıkı kontrol planlarına Avrupa Birliği içinden itirazlar geliyor.
Almanya’daki Polonya Maslahatgüzarı Jan Tombinski, yeni koalisyon hükümetini Almanya-Polonya hududunda planlanan sıkılaştırılmış denetimler konusunda uyardı. Tombinski, Cuma günü Politico mecmuasına verdiği demeçte, “Halihazırdaki denetimler dahi günlük hudut geçişleri ve AB iç pazarının işleyişi açısından bir sorun teşkil ediyor” diye konuştu. Polonyalı diplomat, bu nedenle hudut denetimlerinin daha da sıkılaştırılmasından yana olmadıklarını söz etti.
Varşova’nın Belarus ve Rusya’yla hudutlar başta olmak üzere Avrupa’nın dış hudutlarını muhafaza konusundaki yükümlülüklerine bağlı olduğunu vurgulayan Tombinski, Polonya hükümetinin başka yandan Schengen Bölgesi’ndeki özgür sirkülasyonun korunmasını beklediğini söyledi.
Diplomat, “bir yandan dış hudutlara yatırım yaparken, öteki yandan Almanya hududunda sıkılaştırılmış denetimlerle karşılaşılmasının Polonya halkına açıklanmasının güç olacağı” ikazında bulundu.
Tombinski, Polonya’nın göçmenlerin geri çevrilmesini kabul edip etmeyeceğine yönelik soruya cevaben ülkesinin “yeni Ortak Avrupa İlltica Sistemini de kapsayan AB mevzuatı çerçevesindeki yükümlülüklerine bağlı olduğunu” söyledi.
Polis Sendikası: Hükümetin planları gerçekçi değil
Yeni hükümetin planlarına Almanya içinden de itirazlar yükseliyor. Polis Sendikası (GdP), Başkanı Jochen Kopelke, Cuma günü yaptığı açıklamada planları eleştirerek “Almanya sonlarında yaygın denetimler ve geri göndermeleri şu anda gerçekçi bir formda uygulanabilir görmüyoruz” dedi. Kopelke, Süddeutsche Zeitung’a verdiği demeçte, hudutların tesirli biçimde denetlenebilmesi için önemli seviyede insan kaynağı gerektiğine dikkat çekerek “Bizim açımızdan, hudut denetimlerinin süresiz olarak devam ettirilmesi lakin federal polise bu misyon için gerekli olan ek işçi ve finansal kaynakların kalıcı biçimde sağlanması durumunda sorumlu bir biçimde uygulanabilir” diye konuştu.
Görevlerini sağlıklı biçimde yürütülebilmesi için Almanya’daki polis gücünün en az 20 bin ek çalışana muhtaçlık duyduğunu söyleyen GdP Başkanı, bu ihtiyacın büyük kısmının, hudut güvenliği açısından federal polis bünyesinde olması gerektiğini vurguladı.
“Göçmen odaklı tartışma AfD’ye propaganda aracı oluyor”
Kopelke, ayrıyeten geri gönderme süreçlerinin yasal çerçevesi ile ulusal düzenlemelere ve Avrupa hukukuna uygun halde nasıl uygulanabileceğinin de belirsizliğini koruduğuna dikkat çekti.
Kopelke, iç güvenlik konusunda göçmen odaklı bir tartışma yürütülmesinin sonlu bir perspektif sunduğu uyarısında da bulundu.Sendika Başkanı, “Sosyal olarak dezavantajlı şartlarda ve düşük eğitim düzeyine sahip beşerler ortasında kabahat oranı her vakit daha yüksektir ve bu kümeler içinde göçmen oranı da yüksektir” diye konuştu. Çok sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin bunu propaganda aracı olarak kullandığını belirten Kopelke, “Ancak AfD’nin çizdiği kelamda ‘yabancı şiddeti’ tablosu son derece tek taraflı” tabirini kullandı.
KNA,AFP/SÖ,JD
